Osman ŞAHİN

Osman ŞAHİN

Mail: gazeteyon@gmail.com

ORDU’LUYU BİRBİRİNE DÜŞMAN EDEMEZSİNİZ..!

Biz Ordulu’yuz, biz hemşeriyiz, biz dostuz, biz arkadaşız, biz kardeşiz ve biz akrabayız..

Biz parçalanmaz, bölünmez  bir bütünüz.

Siyasi olsun, protokol hizmetlerinde olsun, yazarız, çizeriz,  birbirimizi eleştiririz, haklı olanı alkışlar, haksız olarak yapılan yanlışları da eleştiririz.

Kısacası tarafsız olarak gazetecilik mesleğimizi yaparız.

Ama biz kin tutamayız. Sezar’ın hakkını Sezar’a veririz.

Şahsen ben siyasi parti tutmam.

Haksızlık karşısında susarsam dilsiz şeytan olurum.

Bu millet 31 Martta bir seçim atlattı.

Kimse kaybetmedi. Millet olarak hepimiz kazandık.

Ama hala birileri neyi hazmedemiyor?

 

AK Parti, İstanbul’u, Ankara’yı, İzmir’i kaybetti diye bu milleti birbirine düşman yapmaya hanginizin hakkı var?

Ordu’da ise 19 ilçeden birini CHP’nin adayı Ulaş Tepe kazandı.

Ne olur Onu da  onlara bırakın..

Bunu neden kabullenemiyorsunuz?

 

İş adamının biri çıkmış Gülyalı’ya kendi adını taşıyan bir Sağlık merkezi yaptırmak istemiştir. Valilik makamında imzalanan protokol törenine İlçenin Belediye başkanı CHP’li diye çağrılmıyor. Gülyalı’da bir tören, bir açılış yapılıyor, başkan çağrılmıyor.

Yaa, Allah aşkına bu nasıl bir siyasi ahlaktır.?

Ülke genelinde Cumhurbaşkanı reisiniz bunu yapıyor diye biz Ordu’da da bu kindarlığı, bu ahlakı sürdürmek zorunda mıyız?

Cumhurbaşkanında yaş 66 olmuş, Hilmi Güler’de 71 olmuş, Vali 53 olmuş, bizler gidiciyiz. Bugün varız, yarın yok.

Gülyalı Belediye başkanı Ulaş Tepe 27 yaşında ..

Ve.. Bir gün meclis oturumunda söz aldığı sırada, “Beni bir Belediye başkanı olarak görmeyin, 30 yaşında bir Kardeşiniz, bir evladınız olarak görün” diyerek konuşma yapıyor.

 

İşte bu genç başkan, bir gelecek vaat ediyor.

Partisi, siyasi görüşü ne olursa olsun O’nda bir yıldız görünüyor. Geleceğini parlak görüyorum.

Çünkü, ahlaklı, terbiyeli, efendi..

Neden bu genç, pırıl pırıl, bir çocuğun şevkini kırıyorsunuz, önünü neden kesiyorsunuz, geleceğine neden set çekiyorsunuz?

Benim Ulaş Tepe ile de bir samimiyetliğim dostluğum yoktur. Bir bardak çayını içmiş değilim. Kendisini bir Belediye başkanı olarak tanırım.

Ama her gün AKP’lilerin çayını içiyorum, onlarla sohbet ediyorum.

Gülyalı  eski Belediye başkanı Talip Şen de bizim kardeşimizdir.

Seçimi Talip kaybetmiştir. Ulaş kazanmıştır.

Sonuçta biz kazandık. Ordu kazandı.

Hepimiz kardeşiz, dost ve arkadaşız.

 

Ama, sanırım Talip Şen efendi bu kardeşliğin sırrını hala çözmüş değildir. Çünkü, seçilmiş Belediye başkanını çağırmayıp, kendisini çağıranlara, “Ben seçimi kaybettim arkadaş, niçin beni çağırıyorsunuz, veya gelirsem seçilmiş başkanımızla kol kola gelirim” cevabını vererek, kendisine davet yapanlara demokrasi dersi vermelidir. Kendisinden bu anlayışı da bekliyoruz.

Şayet Talip ŞEN, bu gibi törenlere vicdanen rahat olarak katılıyorsa, onda da siyasi vicdan bitmiş demektir.

Ama, birileri geliyor, Ordu’daki bizim dostluğumuza, arkadaşlığımıza nifak sokmak istiyor, gölge düşürüyor.

Siyaset uğruna, bizi birbirimizle düşman yapmaya çalışıyor.

Aslında siz hepiniz gidicisiniz. Bir dönemler ben burada üç dönem daha Belediye başkanıyım diyerek kabadayılık yapanlar bir dönemi dahi bitiremeden kendi kaderini kendisi çizmiştir.

Hiç yakışmıyor beyler..

O dönemin yaşanan siyasi düşmanlıkları artık son bulmalıdır.

Ordu’lu siyasi ayırım istemiyor, Ordu’lu kavga dövüş istemiyor.

Ordu halkı iş istiyor, aş istiyor, yatırım istiyor. İstihdam istiyor.

Ama unutmayın, Gülyalı Belediye başkanı Ulaş Tepe, halkın başkanı, halkın sevgilisi olmuştur.  Bizim evladımız olmuştur.

O herkese kısa zamanda kendisini sevdirmesini bilmiştir.

Kim O’na, siyasi ayırımcılık yapıyorsa, kim O’na kötülük yapıyorsa, onu kim bu milletten ayırmaya, koparmaya çalışıyorsa, kendi evladına yapıyormuş sayılır.

Son olarak Ulaş Tepe kardeşimize de bir önerim var.

Madununu köpek gibi ısıran, mafevkine, it gibi kuyruk sallar. Sakın haksız yereküçüklerini incitme, büyüklerine de lüzumundan çok iltifat etme. Tevazu iyi şeydir ancak, ölçülü olmayan tevazu, şahsiyeti siler ve sen kendini küçümsediğin gün, davayı kaybedersin. Bilhassa, bu hususlara dikkat et.

 

Kimse siyasi gücü ve makamına güvenerek, ORDU’LUYU, ORDU’LUYA DÜŞMAN EDEMEZ. Etmeye çalışsa da bunu başaramayacağını ben söylüyorum.

Aksini ispat eden varsa buyursun..