4 -İnka Tescil İnternet Hizmetleri OTO SOLO YAN TARAF SAĞ
Osman ŞAHİN

Osman ŞAHİN

Mail: gazeteyon@gmail.com

ALTINORDU’DA İMAM EFENDİ ile MÜFTÜ BEYİN DİNİ GÖRÜŞÜ..

Aslında bu satırları yazmaya hiç elim varmıyor.

Şimdi sizlere Altınordu Orta Cami imamı ile Altınordu müftüsü Abdullah Söylemez’in gerçek bir hikayesini anlatacağım.

Dinimiz hakkında yazı yazmaktan hep kaçındım, aman ha, bize yakışır mı, aman hata yaparız, yanlış konuşuruz, günah işleriz,  bize yakışmaz. Çünkü, biz dinimizi, namaz dualarını, namazı ve orucu köy Camiinde rahmetli Hüseyin amcanın sopası altında öğrendik, yaramazlık yaptığımızda, yanlış konuştuğumuzda kafamıza değeneyi yiyorduk.

Ancak, insan bazı haksızlıkları ve yanlışları yaşayınca, karşılaşınca sesini duyurmak için o haksızlık karşısında suskun kalamıyor.

Hani, “Haksızlık karşısında susan dinsiz Şeytandır” demiş.. Muhammed S.A.V.)

O zaman bende susmayacağım yaşadığım o haksızlığı gündeme getireceğim, madem, islamiyeti Muhammed S.A.V.)in emri ile yaşıyorsak bende görevimi yerine getireyim..

***      ***      ***

Ceneb-ı Allah kimseye acılı üzüntülü günler yaşatmasın. Geçtiğimiz günlerde iki gün peş peşe cenazemiz oldu. İlkinde enişteyi, hemen peşinden kayınvalideyi ebedi istinatgâhlarına uğurladık. (Mekanları cennet olsun)

Bize de evlat ve yakını olarak elbette ki bir takım görevler düşüyor, ölen kişi için sela verdirmek, mezar defin işlerine yardımcı olmak vs. gibi..

Hali ile Sela verirken cenazenin yakınları isimleri okunur ki; sevenleri duysun cenazeye gelsin, sevabına ortak olsun diye..

***      ***     ***

Bu listeyi hazırladık ve Altınordu Orta Cami (Atik İbrahim Paşa) imamına verildi. Cenaze yakının yaklaşık 8-9 kadar kişinin isimleri verildiği halde İmam efendi Sela sonucu bir kişinin ismini okuması bizleri oldukça üzdü. Şaşırmadık değil..

Eksik olan nedir, birini tanımayan, diğerini tanır, beni tanımayan, öbürünü tanır duymayan duyar, tanımayan tanır ve cenazenin cemaati de artmış olur.

Biraz sonra Cami de adını sormadığım selayı okuyan imamı buldum ve bu isimlerin hepsinin neden okumadığını sordum. İmam efendi, “Biz müftülüğün verdiği talimata göre hareket etmek zorundayız, fazla isim okumaya gerek duymuyoruz” deyince, imama karşı da saygılı olduğumuz için teşekkür ederek ayrıldım. İmama şiddet uygulamak bize yakışmaz.

Ertesi günü bu konuyu Altınordu müftüsü  1981 doğumlu Abdullah Söylermez’i telefonla arayarak kendisine anlattım. İsimlerin tamamı neden okunmadığını sordum.

Verdiği cevap aynen şöyleydi; “10-15kişilik isimler geliyor, bunun tamamının söylenmesi pek doğru bişey değil. Uygulama niteliği olsun diye ayetle ilgili bir konu değil” diyor.

Kendi kafanıza göre mi uyguluyorsunuz derken, “Ortak bir anlayış olması lazım. 10-15 kişinin adını selada söylemeye gerek yok.” diyor müftü efendi tekrar ediyor.

Müftü efendiye bu isimlerin bazı yerlerde ve Köy/mahalle camilerinde okunduğunu sorunca, “Köy camilerindeki vatandaşlar bu konuda biraz daha anlayışlı, şehirdeki insanlar farklı, bu konuda  sıkıntılar karşımıza geliyor” diyor.

Ve soruyorum. “Siz anlayışa göre mi, yoksa dinimize göre mi uygulama yapıyorsunuz” dediğimde ise, “Anladım bey efendi sizin bu konuda bir rahatsızlığınız, bir sıkıntınız var, söyleseydiniz o isimleri imama söyleyebildiğiniz kadar isimleri okuyun derdim. Şu saatten sonra yapılacak bişey yok. Ciddi manada bu konuda bir rahatsızlığınız varsa yazılı olarak müracaat edebilirsiniz, Caminin minaresini bunlarla meşgul etmeye gerek yokİmam burada suçu bize atmış” diyor.

Müftü beye son söz olarak;

“Siz bizim dinimizi bitirdiniz, siz bizi dinden imandan uzaklaştırdınız, sizi Allaha havale ediyorum, o zaman Cenazemizi Camiye getirmeyelim,Köy Camisi ile  şehir camiinde dinimiz değişik mi, uygulanıyor?”  diyerek konuyu değiştirdim ve bir gün önce yaşanan konuyu sordum.

“Dün Kızılhisar Mahallesinde cenazemiz vardı. 4 Camiisi olan mahallede imamların hepsi izinli olduğu söylendi. Neden 4 imamı da izine gönderdiniz, bir tane nöbetçi kalamazmıydı” dedim.

Müftü efendi, “Ben oraya başka yerden İmam gönderdim cenazeyi kaldırdılar, hocalar izin kullanmayacak mı?” dedi.. Vay anam vay, bir müftünün verdiği cevaba bakar mısınız?

İmamları gönderdim Fındık toplayacak,cenze işi çözülmüş sorun çözüldü, problem olmadı. Kimin ne zaman cenazesi olacağını düşünme şansımız” yok diyor.. Bu cevabı da veren bir müftü beni gerçekten çok üzdü.

Kime inanacağımızı şaşırdık, daha nasıl yorum yapalım, ne gibi bir cevap verelim. Ben şahsen utanıyorum ve üzülüyorum.

Onurlu şuurlu ve sorumlu bir müftü ve imam olmak Allahın emirlerini eksiksiz uygulamak iyi bir Müslüman olmaya bağlıdır. Bilgi ve tecrübe eksikliği olan  İnsanlardan, vicdani hassasiyet ve adalet beklemek boşunadır, Onların şahsi çıkarları ve ideolojik saplantıları her şeyin başındadır. Bu nedenle tekrar belirtelim ki, akıllı, tecrübeli ve yararlı insan Allah’ını ve ahiret hayatını unutmayan insandır. Müftü bey maalsef unutmuş ve düşünememiş..

Biz ne diyorsak, ne söylüyorsak nafiledir, boş olduğunu düşünüyorum.

Artık son günlerde yaşadığımız bilgi kirliliği olan dini eksiklikler had safhalara kadar yükselmiştir.

Hangi sosyal medyayı açarsan, hangi TV. kanalını izlersen sırtına cübbe giyen, başına takke takan ve sakal bırakanlar hoca olmuş, herkes kendi kafasına göre fetva vermeye kalkarsa bundan beklenen sonuç da böyle olur.

Demekki, düzen zaman bunu gösteriyor, Bizim imam ve müftülerimiz de başkanları Ali Erbaş’ın yolundan gittiklerini görüyoruz.

Cenab-ı Allah sonumuzu hayır eylesin..